Tüketici Hukuku

Çağımızda tüketim, temel ihtiyaçların giderilmesinde bir araç olmaktan çıkıp amaç haline gelmiş durumdadır. Hepimizin tüketim isteği de çılgınca büyümektedir, bu nedenle artık tüketim toplumu içinde olduğumuzu söylemek yanlış olmayacaktır.

Yeni teknolojinin sunduğu imkanlar ile elektronik ticaretin gelişmesi ile tüketici hakları ve tüketici hukuku da büyük önem taşımaya başlamıştır. Bireysel olarak dijital dönüşüm ile elektronik ticarete yönelim artmış ve özellikle e-ticaret işlem hacminin büyük bir hızla arttığını görüyoruz. E-ticaret tüketici sözleşmeleri de teknoloji ve bilişim sistemlerinin gelişimi ile çoğunlukla tip ya da standart sözleşmeler sınıfına giren sözleşmelerden oluşmaktadır. E-ticaret gibi mesafeli ortamlarda kurulan sözleşmelerde tüketici ile satıcı veya sağlayıcı arasındaki dengesizlik olduğu görüşü hakimdir. Bunun sebepleri şunlardır;

1.      Malı satan ya da hizmeti sağlayanın bilgi ve tecrübe sahibi olmasına rağmen tüketicinin bunlardan kısmen yoksun olması,

2.      Tüketicinin çoğu zaman satıcının ya da hizmet sağlayanın varlığı, kimliği, güvenilir olup olmaması konusunda tam bilgi sahibi olamadan hukuki ilişkiye girmesi,

3.      Tüketicinin malın aslını görememesi ve sunulan hizmetin ihtiyaçlarını ne kadar karşılayacağını tam olarak değerlendiremeden sözleşmeye taraf olmasıdır.

Bu nedenle mesafeli sözleşmelere taraf olan tüketiciler, 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkına sahiptir. Tüketicinin bu hakkını satıcıya iletmesi yeterli olacaktır.

E-ticarette karşılaşılan önemli sorunlardan biri de ödeme yöntemi olarak kredi kartlarının tercih edilmesi nedeniyle kartların kopyalanması ve haksız kullanılması olabilecektir. Bununla birlikte Kişisel Verilerin Korunması Kanunu çerçevesinde işletmelerin tüketici olarak bizlerin hangi kişisel bilgilerini işlediği hususunda aydınlatması ve veri güvenliğine ilişkin tedbirleri de almış olması gerekmektedir. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu hükümleri çerçevesinde kartın haksız kullanımı veya banka kartı ya da kredi kartının kaybolması, kopyalanması, kartı ve kartın kullanılması gerekli olan şifrelerin başkasının eline geçmesi, kaybolması, çalınması halinde kart hamili, yapacağı bildirimden önceki 24 saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan belirli bir miktar ile sorumluluğu öngörülmüştür. Hukuka aykırı kullanım eğer kart hamilinin ağır ihmaline veya kastına dayanması halinde veya bildirimin yapılmaması halinde ise bu sınırlı sorumluluk uygulanmayacaktır.

TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ VE BAŞVURU

Tüketici hakem heyetleri, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre tüketici işlemleri ve tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla kurulan heyetlerdir. Başkanlığı illerde ticaret il müdürü ilçelerde kaymakam veya bunların görevlendireceği bir memur tarafından yürütülen tüketici hakem heyetlerinin diğer üyeleri belediye, baro, tacir/esnaf ve tüketici örgütü temsilcilerinden oluşur.

Şahsen veya avukat aracılığıyla; elden, posta yoluyla veya elektronik ortamda e-Devlet kapısı üzerinden Tüketici Bilgi Sistemi (TÜBİS) ile tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılabilir. Bu itibarla, tüketici hakem heyetlerine sözlü başvuru yapılamamaktadır.

Başvurular, uyuşmazlık konusunu içeren dilekçenin, varsa delil oluşturan ilgili belgelerle birlikte tüketici hakem heyetine verilmesiyle yapılır. Tüketici hakem heyetlerine yapılacak başvurular Ticaret Bakanlığı’nın internet sayfasında yer alan başvuru formu kullanılarak yapılabilir.

Elektronik ortamda yapılan başvuruların TÜBİS ile yapılması zorunludur. Bu başvuruların geçerli olabilmesi için uyuşmazlıkla ilgili başvuru formunun eksiksiz olarak doldurulması, varsa bilgi ve belgelerin sisteme yüklenmiş olması gerekir.

Tüketici hakem heyetlerinin kararları tarafları bağlayıcı niteliktedir. Söz konusu kararlar yerine getirilmezse, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu kapsamında ilamların icrası hükümlerine göre kararın uygulanmasına yönelik işlemler için ilgili icra dairesine başvurulabilir.

Taraflar tüketici hakem heyeti kararının tebliğinden itibaren 15 gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine, tüketici mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesine karara karşı itiraz edebilir. Tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.

Tüketici Hukuku

Çağımızda tüketim, temel ihtiyaçların giderilmesinde bir araç olmaktan çıkıp amaç haline gelmiş durumdadır. Hepimizin tüketim isteği de çılgınca büyümektedir, bu nedenle artık tüketim toplumu içinde olduğumuzu söylemek yanlış olmayacaktır.

Yeni teknolojinin sunduğu imkanlar ile elektronik ticaretin gelişmesi ile tüketici hakları ve tüketici hukuku da büyük önem taşımaya başlamıştır. Bireysel olarak dijital dönüşüm ile elektronik ticarete yönelim artmış ve özellikle e-ticaret işlem hacminin büyük bir hızla arttığını görüyoruz. E-ticaret tüketici sözleşmeleri de teknoloji ve bilişim sistemlerinin gelişimi ile çoğunlukla tip ya da standart sözleşmeler sınıfına giren sözleşmelerden oluşmaktadır. E-ticaret gibi mesafeli ortamlarda kurulan sözleşmelerde tüketici ile satıcı veya sağlayıcı arasındaki dengesizlik olduğu görüşü hakimdir. Bunun sebepleri şunlardır;

1.      Malı satan ya da hizmeti sağlayanın bilgi ve tecrübe sahibi olmasına rağmen tüketicinin bunlardan kısmen yoksun olması,

2.      Tüketicinin çoğu zaman satıcının ya da hizmet sağlayanın varlığı, kimliği, güvenilir olup olmaması konusunda tam bilgi sahibi olamadan hukuki ilişkiye girmesi,

3.      Tüketicinin malın aslını görememesi ve sunulan hizmetin ihtiyaçlarını ne kadar karşılayacağını tam olarak değerlendiremeden sözleşmeye taraf olmasıdır.

Bu nedenle mesafeli sözleşmelere taraf olan tüketiciler, 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkına sahiptir. Tüketicinin bu hakkını satıcıya iletmesi yeterli olacaktır.

E-ticarette karşılaşılan önemli sorunlardan biri de ödeme yöntemi olarak kredi kartlarının tercih edilmesi nedeniyle kartların kopyalanması ve haksız kullanılması olabilecektir. Bununla birlikte Kişisel Verilerin Korunması Kanunu çerçevesinde işletmelerin tüketici olarak bizlerin hangi kişisel bilgilerini işlediği hususunda aydınlatması ve veri güvenliğine ilişkin tedbirleri de almış olması gerekmektedir. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu hükümleri çerçevesinde kartın haksız kullanımı veya banka kartı ya da kredi kartının kaybolması, kopyalanması, kartı ve kartın kullanılması gerekli olan şifrelerin başkasının eline geçmesi, kaybolması, çalınması halinde kart hamili, yapacağı bildirimden önceki 24 saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan belirli bir miktar ile sorumluluğu öngörülmüştür. Hukuka aykırı kullanım eğer kart hamilinin ağır ihmaline veya kastına dayanması halinde veya bildirimin yapılmaması halinde ise bu sınırlı sorumluluk uygulanmayacaktır.

TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ VE BAŞVURU

Tüketici hakem heyetleri, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre tüketici işlemleri ve tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla kurulan heyetlerdir. Başkanlığı illerde ticaret il müdürü ilçelerde kaymakam veya bunların görevlendireceği bir memur tarafından yürütülen tüketici hakem heyetlerinin diğer üyeleri belediye, baro, tacir/esnaf ve tüketici örgütü temsilcilerinden oluşur.

Şahsen veya avukat aracılığıyla; elden, posta yoluyla veya elektronik ortamda e-Devlet kapısı üzerinden Tüketici Bilgi Sistemi (TÜBİS) ile tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılabilir. Bu itibarla, tüketici hakem heyetlerine sözlü başvuru yapılamamaktadır.

Başvurular, uyuşmazlık konusunu içeren dilekçenin, varsa delil oluşturan ilgili belgelerle birlikte tüketici hakem heyetine verilmesiyle yapılır. Tüketici hakem heyetlerine yapılacak başvurular Ticaret Bakanlığı’nın internet sayfasında yer alan başvuru formu kullanılarak yapılabilir.

Elektronik ortamda yapılan başvuruların TÜBİS ile yapılması zorunludur. Bu başvuruların geçerli olabilmesi için uyuşmazlıkla ilgili başvuru formunun eksiksiz olarak doldurulması, varsa bilgi ve belgelerin sisteme yüklenmiş olması gerekir.

Tüketici hakem heyetlerinin kararları tarafları bağlayıcı niteliktedir. Söz konusu kararlar yerine getirilmezse, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu kapsamında ilamların icrası hükümlerine göre kararın uygulanmasına yönelik işlemler için ilgili icra dairesine başvurulabilir.

Taraflar tüketici hakem heyeti kararının tebliğinden itibaren 15 gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine, tüketici mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesine karara karşı itiraz edebilir. Tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.